30 Haziran 2012 Cumartesi

Işık ve Renk Kontrolü


1. IŞIK VE POZLAMA KONTROLÜ


Bir objenin üzerine gelen ışık, saate, hava durumuna ve diğer birçok unsura göre değişiklik gösterir. Işığın doğru miktarda kullanımı ile düzgün bir fotoğraf elde edilir ve objenin beyazdan siyaha tüm tonları gözün algılamış olduğu gibi fotoğrafta belirir.
Pozlama, kadraja alınan görüntünün parlaklık derecesine yani objektiften içeriye ışığın hangi miktarda ve ne kadar süre ile girdiğine bağlıdır.


                                           Şekil 1.1: Farklı poz değerleri ile çekilen bir fotoğraf


                                                                        Şekil 1. 2


1.1. Tanımlar


1.1.1. Filmin Duyarlılığı
                                                       Geleneksel film (Nostaljik - klasik) 


Işık ve filmin dikkate alınması diyafram açıklığı ve enstantaneyi seçebilme derecesi büyük ölçüde varolan ışık koşullarına ve kullandığınız filmin türüne bağlıdır.
Örneğin, çok az ışıkta f8'in seçilmesi, doğru pozlandırma sağlamak için, olanaksız derecede yavaş bir enstantane gerektirecektir. Böylesine yavaş bir enstantanede, yavaş hareket eden bir figürün bile hareketini 'dondurmak' imkânsızlaşacaktır.


                                    Şekil 1.3: Yavaş bir enstantane ile çekilmiş bir fotoğraf




Film Hızı Skalası

ASA Amerikan Standards Association (ASA) tarafından belirtilen ölçüm skalası. Buna alternatif olarak, endüstriyel kuralları belirleyen Alman kurumu Deutsche Industrie Norm’un (DIN) teklif ettiği bir metot bulunmaktadır. Buna göre ISO değeri, ASA değeri ile DIN değerinin derece ( sembolü ) / işareti ile ayrılarak birlikte kullanılmasından ibarettir. ISO (International Standards Organization ) değeri ile film hızını belirtmektedir. Örneğin: 1600 ISO’ luk bir film doğru bir pozlama için çok az ışığa ihtiyaç duyar. Oysa, 25 ISO’ luk bir filmi aynı değerde pozlandırmak için 64 kat daha fazla ışık gerekir.


1.1.2. Diyafram Açıklığı
Objektiflerin f sayısıyla belirtilen diyafram ayarları (f durakları diye de bilinir) yalnızca pozlama süresini değil, netlik derinliğini de etkiler. Bir objektifin elle ya da otomatik olarak odaklandığı noktanın hem önünde ve hem arkasında oldukça keskin netliğe sahip bir bölge bulunur - bu bölgeye netlik derinliği denir.
Keskin netlik bölgesi bütün objektiflerde vardır; fakat, bu bölgenin derinliği objetifin türüne ve diyaframına bağlıdır. Örneğin, geniş açılı objektiflerin cömert bir netlik derinliği vardır (netlik alanı) ve objektif açısı genişledikçe netlik derinliği artar. En geniş açılarda objektifin netlik ayarını yapmak pratik olarak gereksizdir; çünkü, geniş netlik derinliği çerçeve içindeki her şeyin net olmasını sağlar. Öte yandan, tele objektiflerin alan derinliği oldukça dardır. Bu objektifleri (ve teleobjektif zoomları) kullanırken, netlemeye çok dikkat etmemiz gerekir; çünkü bunlar çok fazla hata kaldırmaz.


> Diyafram ve Netlik Derinliği
Diyafram açılığı, bütün farklı tip objektiflerde karakteristik netlik derinliğini etkiler. Diyafram açıldıkça (f sayıları küçüldükçe) netlik derinliği azalır.


1.1.3. Enstantane
Fotoğraf makinesinin, saniyelerle ve saniyenin kesirleriyle işaretlenmiş bir kadranla kontrol edilen enstantane ayarı, diyafram açıklığı ile birlikte film üzerine ne kadar ışık düşeceğini belirler. Ama, daha da önemlisi, enstantane ayarı, hareketli ya da durağan konuların net ve keskin detaylı olarak mı yoksa belli bir izlenimi ifade edercesine bulanık olarak mı kaydedileceğini belirler.
Obtüratör açıkken fotoğraf makinesinin hareket etmesiyle oluşabilecek istenmeyen titremelerden kaçınmak için, yeterince yüksek bir enstantane hızı kullanmalısınız. Eğer, makinenizi bir üçayak üstüne oturtursanız, makinenin titreme tehlikesi ortadan kalkacağından, saniyeler süren uzun enstantaneler kullanabilirsiniz. Buna karşın makineyi elinizde tutuyorsanız genel kural, hiç değilse objektifinizin odak uzaklığına denk bir enstantane seçmektir.
Yani ,Odak uzaklığı Enstantane hızı 50mm'lik objektifiçin;
> 90-135mm'de
> 250mm'de 1/60 sn. ya da üstü
> 1/125 ya da üstü
> 1/250 ya da üstü enstantane kullanın.
Bu kuralın nedenlerinden biri objektiflerin uzunlaştıkça daha ağırlaşması, diğeri ise makinedeki en küçük hareketin objektifin uç noktası uzaklaştıkça daha fazla kaymaya sebep olmasıdır. 

                                                      Şekil 1. 4: Odak uzaklıkları ve açıları


1.1.4. Enstantane / Diyafram Kombinasyonu
Filmi doğru şekilde pozlandırmak için diyafram ne kadar açıksa o kadar az süre yani o kadar hızlı bir çekim hızı gerekir. Tersi durumda ise, diyafram kısıldığında, obtüratör daha uzun süre açık kalmak zorundadır.
Her farklı, fakat eş değer olan enstantane/diyafram kombinasyonunda gerçekleşen pozlama aynıdır. Maksimum diyafram açıklıkları daha geniş olan objektifler “hızlı” olarak nitelendirilir ve daha hızlı çekimlere olanak tanır
Örneğin: f/16 gibi küçük bir diyafram açıklığı 1/15 gibi uzunca bir enstantaneye ihtiyaç duyarken, aynı pozlama f/ 11 açıldığında 1/30 enstantane ile gerçekleşebilir. Böylece çekim süresini azaltmak için ışığın gireceği açıklığı iki katına çıkarmış oluruz. Bu da Eş Değerlik Kanunu olarak adlandırılmaktadır.
                                        Şekil 1. 5: Yüksek enstantanede çekilmiş bir fotoğraf




Geniş bir diyafram açıklığı ve kısa bir enstantane süresi ile alan derinliği azalır ve hareket “dondurulur.”


                                                   Şekil 1. 6: Hareketin dondurulması


                                                          Şekil 1. 7: Örnek fotoğraf




Kısık bir diyafram ve uzun bir enstantene zamanı ile dalıa geııiş bir alan net olarak fotoğraflanabilir. Fakat hareketi dondurmak güçleşir.


                                                           Şekil 1. 8: Örnek fotoğraf


1.1.5. Pozometre
Belirli bir durumda var olan ışığın miktarını ölçen pozometre artık her modern fotoğraf makinesinde bulunmaktadır. Pozometre bir bilgisayarmış gibi kabul edilebilir. Sistem ışık miktarını (parlaklık ) ölçerek seçmiş olduğunuz pozlama değerlerinin doğru olup olmadığını belirtir. Otomatik moda ise makine bu hesaplamaların tamamını kendisi yapar.


                                           Şekil 1. 9: Sonbahar ışığında çekilmiş bir görüntü



Eğer tanınmış bir yeri fotoğraflıyorsanız, kartpostalları ve kitapları inceleyerek başkalarının orayı nasıl yorumladığını inceleyin. Bu, onları kopya etmek için değil, kendi fotoğrafınızı çekerken size ilham kaynağı olması içindir.
                                                            Şekil 1.10: Örnek fotoğraf


En iyi görüş açısını bulmak için çekim yapacağınız alanı keşfetmek ve fotoğrafi çekmeden önce faiklı pozisyonları denemek çok faydalı olabilir. 


2. HAREKET VE ÇEKİM HIZI KONTROLÜ


2.1. Çekim Hızı
Bir objenin hareketini dondurmak için hızlı bir enstantane değeri kullanmak gerekirken, objenin hareketini akışkan bir biçimde, hareket duygusu ile aktarmak içinse yavaş bir değer seçilmelidir. Üçüncü bir seçenek ise “Pan Tekniği” kullanmaktır.
                                                                       Şekil 2.11


                                             Şekil 2.12: Hareket duygusunun yansıtılması


2.2. Pan Tekniği
Bu teknik, objeyi hareketi boyunca deklanşöre basılı şekilde fotoğraf makinesi ile takip etmeyi gerektirir.
Pan tekniğini kullanmak, fotoğrafta hareket duygusu yaratmak için oldukça etkili bir yöntemdir. Bu teknik düşük enstantane hızında ve fotoğraf makinesinin obje ile aynı olan hızı ile prova yapmayı gerektirir.


                                                           Şekil 2.13: Hareket fotoğrafı


                                                          Şekil 2.14: Hareket fotoğrafı



3. ALAN DERİNLİĞİ KONTROLÜ


Alan derinliği “bir fotoğrafta kabul edilebilir derecede net olan alan”dır. Gerçekte sadece netlediğimiz nesne ile fotoğraf makinesine netlenen nesneyle aynı uzaklıkta olan objeler net olarak görüntülenirler. Her durumda daha arkada veya önde olan nesnelerde kabul edilebilir ölçüde net olacaklardır, ancak burada alan derinliğinin etkisi devreye girmektedir.


3.1. Odak Uzaklığı
Herhangi bir noktada alan derinliği ayarı kullanılan objektife bağlıdır. 28 mm’lik bir objektifle çekilen fotoğrafın tamamı net olurken 400 mm’lik bir objektif kullanıldığında odaklanan nokta net çevresi flu olacaktır.
Tele objektifler ile 300 mm veya ö00 mm ile çok sınırlı alan derinliğine sahip fotoğraflar çekilir.


                                         Şekil 3.16: Alan derinliği vurgulanmış doğa resmi


                                                                       Şekil 3.17


Geniş açı objektiflerde 28 mm ve 35 mm ile çok geniş bir alan derinliği elde edilir.


                                          Şekil 3.18: Geniş açı objektifle çekilmiş doğa resmi


1.2. Objeden Uzaklık
Objeye yaklaştıkça alan derinliği azalır. Aşırı derecede yaklaşılarak çekilen bir fotoğrafta kabul edilebilir netlik alanı milimetrelerle ölçülecek düzeyde olacaktır. Öte yandan bir şehrin uzaktan çekimi sırasında alan derinliği fazla olacaktır.


                                                            Şekil 3.19: Şehir resmi

1.3. Netleme Noktası
Alan derinliği yaklaşık olarak netleme noktasının 1/3 kadar ön tarafını ve 2/3’ü kadar arka kısmını kapsamaktadır. İyi bir alan derinliği elde etmek için,
Örneğin: Bir manzara resmi çekerken fotoğrafın ön tarafından yaklaşık 1/3’üne denk gelen kısmını netleyiniz ve küçük bir diyafram açıklığı kullanınız.


                                                               Şekil 3.20: Çiçek resmi


                                                            Şekil 3.21: Doğa resmi



                                     Şekil 3.22: Netleme noktasını vurgulayıcı fotoğraf örnekleri 

                       Şekil 3.23: Netleme noktasını vurgulayıcı öğrenci çalışmalarından örnekleri



4. FOTOĞRAF ÇEKİMİ UYGULAMALARI


4.1. Gece Fotoğraf Çekimi
Gece, ışığın yetersiz olduğu ortamlardır. Gece hareketli objelerin fotoğraf çekimlerinde kesinlikle flaş kullanılmalıdır. Eğer gece hareketsiz bir objenin fotoğrafını çekiyorsanız flaş kullanmanıza gerek olmayabilir. Fotoğraf makinelerinin flaşları iki cinstir: Makinelerin entegre parçası olan gömme flaş ünitesi (Kompakt makinlerde çok yaygındır); ve makinenin üstündeki özel bir 'yuvaya' takılan ayrı flaş ünitesi (SLR'lerde çok yaygındır; bazı kompaktlara da takılabilir). Ayrıca gece fotoğraf çekimlerinde ASA değeri yüksek bir film ve tripot kullanılmalıdır.


                                             Şekil 4.24: Flaş kullanılmadan çekilen fotoğraf


Örneğin:
Gece sabit duran bir heykelin fotoğrafını çekerken filmimizin ASA değeri 1600, enstantane değerimiz 30, diyafram açıklığımız ise 5.6 olmalıdır. 
Fotoğrafın bir ışık-gölge oyunu olduğunu düşünürsek, dış mekânda fotoğrafçekimini; havanın kapalı veya açık olması, güneşli olması, yağışlı olması gibi etmenler etkilemektedir. Belirttiğimiz bu nedenler bizim filmimizin ASA değerini seçmemizi, Enstantane değerimizi, diyafram açıklığımızı belirlememizi etkileyecek faktörlerdir.


                               Şekil 4.25: Flaş kullanılmadan sisli bir havada çekilen fotoğraf



Örneğin: Sisli bir havada manzara fotoğrafınıçekerken;
> Filmimizin ASA değeri 800
> Enstantane değerimiz 30
> Diyafram açıklığımız ise 5.6 olmalıdır.



                                             Şekil 4.26: Güneşli bir havada çekilen fotoğraf


Örneğin: Güneşli bir havada manzara fotoğrafını çekerken;
> Filmimizin ASA değeri 200
> Enstantane değerimiz 125
> Diyafram açıklığımız ise 11 olmalıdır.

                                                 Şekil 4.27: Dış mekânda çekilen fotoğraf


 İç mekân fotoğraf çekimleri de tıpkı gece çekimlerinde olduğu gibi ışığın yetersiz olduğu ortamlardır. Fotoğraf çekimlerinde ASA değeri yüksek bir film ve mutlaka flaş kullanılmalıdır.


                                                   Şekil 4.28: İç mekânda çekilen fotoğraf



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder